Ayırmadan Ayrışmadan İstanbul İçin Canla Başla

Gündem

Liderimiz Devlet Bahçeli: CHP-İYİ Parti-HDP-PKK-FETÖ ve marjinal sol partiler aynı hedefe kilitlenmişlerdir. Bunlara Türkiye emanet edilemez.

12 dk okuma süresi

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Burdur Mitingi’nde yapmış olduğu konuşmada, “Siyasetin yara bere içindedir, ihanet ve melanetin tam göbeğindesin, ey Kılıçdaroğlu hala farkında değil misin?” diyerek şöyle devam etti:

CHP’yi götürüp Kandil mağaralarının kapısına çürümüş ceset gibi bırakmaya, teröristlere zırh haline getirmeye hiç mi utanmıyorsun?

Aynı şeyleri İYİ Parti için de söylemek mümkün ve mukadderdir.

CHP-İYİ Parti-HDP-PKK-FETÖ ve marjinal sol partiler aynı hedefe kilitlenmişlerdir.

Bunlarla bir gelecek olamaz.

Bunlara Türkiye emanet edilemez.

Bunlara asla güven duyulamaz.

Zillet ittifakı sırtını zalimlere, sırtlanlara, akbabalara dayamıştır.

Cumhur İttifakı ise varını yoğunu Türk milletine adamış, sinesinden doğduğu milletiyle tek yürek, tek bilek, tek nefes olmuştur.

Onların Türkiye düşmanı efendileri varsa bizim de milletimiz, bizim de Burdur’umuz vardır.

O halde Aziz Milletim Sıra Sende.

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin, Burdur’da düzenlenen “14 Mayıs’ta Aziz Milletim Sıra Sende” temalı açık hava toplantısında yapmış oldukları konuşma şu şekilde:

Aziz Vatandaşlarım,

Muhterem Burdurlular,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Bizleri buluşturan, görüştüren, kavuşturan Cenab-ı Allah’a şükrediyorum.

Yurt içinde ve yurt dışında hayatın zorluklarına fedakârca göğüs geren tüm vatandaşlarımıza en halisane selamlarımı iletiyorum.

Yarın kutlayacağımız Anneler Günü münasebetiyle bütün annelerimizin bu özel gününü tebrik ediyor, saygılarımı sunuyorum.

Burdur’da hayat ve varlık mücadelesi veren her vatandaşımı bağrıma basıyorum.

“Aziz Milletim Sıra Sende” temasıyla düzenlediğimiz bu açık hava toplantımıza teşrif eden, gücümüze güç ekleyen, heyecanıyla önümüzü aydınlatan Burdurlu kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.

Yarın yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimlerinin ülkemizin dirliğine, milletimizin birliğine, demokrasimizin geleceğine, insanımızın huzur ve refahına hayırlı ve kalıcı sonuçlar getirmesini Allah’tan niyaz ediyorum.

Bunun yanında seçimlerin sağduyulu, sakin ve demokratik olgunlukla gerçekleşmesini diliyorum.

Bugünkü toplantımızın tertip ve temininde emeği geçen tüm dava arkadaşlarımı içtenlikle kutluyorum.

Hepiniz hoş geldiniz, safalar getirdiniz diyorum.

Değerli Kardeşlerim,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Burdur vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy demektir, Burdur büyük tarihçimiz Halil İbrahim Kafesoğlu’nun emanetidir.

Korkma, diye başlıyor İstiklal Marşımız, Korkma!

Korkma, varsın ihanet karanlık sokaklarda kol gezsin,

Korkma, varsın işbirlikçiler hainlerle elele versin,

Korkma yine bütün dünya karşımıza geçsin,

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

Kararımız budur, kaderimiz budur, kavlimiz budur.

İstiklal Marşımız bir cesaretin, bir faziletin, bir ferasetin, bir imanın, gıpta edilecek vatan ve millet sevgisinin abideleşmiş manzum eseridir.

Bu eser milletimizin ebedi duruşudur.

Türk milletini korkutacak, korkuyla sindirecek, korkudan korkuya sürükleyecek herhangi bir muhasım güç dünya üzerinde ne görülmüş ne de duyulmuştur.

Herkes hesabını buna göre yapmalıdır.

Bizim terk edecek bir vatanımız yoktur.

Bizim çizilecek bir sınırımız yoktur.

Bizim bölünecek bir milletimiz yoktur.

Bizim yıkılacak bir devletimiz yoktur.

Ve bizim vazgeçecek tek bir insanımız dahi yoktur.

İftiralar milletimizi yıldıramaz.

Kaset kumpasları, sosyal medya teröristleri, küresel komplolar Türkiye’nin önünü kesemez.

14 Mayıs’ta sağlam iradeyle, doğru kararı tescilleyip Türk ve Türkiye Yüzyılının ilk adımını atacağız.

Bu ülkeye sevdalı olmanın kolay olmadığını biliyoruz.

Nitekim bu ülkeyi sevmek yürek ister.

Ezan demek, bayrak demek, Cumhuriyet demek yürek ister.

Dil, din ve ırk ayrımı yapmadan yaşayalım demek yürek ister.

Terörü bitirmek, Kandil’i yerle bir etmek yürek ister.

Tanklara kafa tutmak, milli iradeyi ortaya koymak, vatana sahip çıkmak yürek ister.

Malazgirt demek, İstanbul’un fethine sahip çıkmak yürek ister.

Masaya elini vurmak, dünyada oyun kurucu olmak yürek ister.

İnancına, Türklüğüne, tarihine sahip çıkmak yürek ister.

Mavi Vatan, Kıbrıs, Can Azerbaycan demek yürek ister.

Milli sanayi demek, bağımsız devlet demek, yeniden büyük Türkiye demek yürek ister.

Bu ülkeyi karşılıksız sevmek yürek ister.

Bu mangal gibi yürek Milliyetçi Hareket Partisi’nde vardır.

Bu güçlü yürek Cumhur İttifakı’nda ve Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’da vardır ve meydandadır.

Artık herkes anlasın ve bilsin ki:

Gelen Türk Asrı, Geleceğin Gücü Türkiye’dir.

“Devlet ve Milletiyle, Hep Birlikte ve Her Şeyden Önce Türkiye.”

“Yeni Türkiye, Yeni Hayat, Hep Birlikte Kurarız.”

“Milli Birlik ve Kardeşlikle Hep Birlikte Yaşarız.”

Bugüne İstikrar, Yarına Huzur Diyorsak, Hep Birlikte Başarırız.

Engelleri, Zorlukları Hep Birlikte Aşarız.

“Devletin Gücü Milletin Ferasetiyle Hep Birlikte Yaparız.”

Cumhuriyet’in Yeni Yüzyılında Güçlü Devleti Hep Birlikte İhya Ederiz.

Soruyorum sizlere;

Yarın yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerine hazır mısınız? (Evet)

Sandığa gidecek misiniz? (Evet)

Türk milletini zilletin anaforuna düşürmeyi hedefleyen CHP’sinden İYİ Partisi’ne, HDP’sinden Devasına kadar malum partileri elinizin tersiyle itecek misiniz? (Evet)

Alayını birden sandığa gömecek misiniz? (Evet)

Bunları yaparken Milliyetçi Hareket Partisi’nin Burdur milletvekili adaylarını seçerek TBMM’ne gönderecek misiniz? (Evet)

Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan oy verecek misiniz? (Evet)

Sözünüz söz mü? Kararınız kesin mi? (Evet)

O halde Aziz Milletim Sıra Sende.

Burdurlu kardeşlerim sıra ve yetki hepinizde.

Ekmeğimizi büyütmek için Aziz Milletim Sıra Sende.

Dik baş, tok karın, mutlu yarın için Aziz Milletim Sıra Sende.

Kardeşliğimizi güçlendirmek için Aziz Milletim Sıra Sende.

İstihdamı, yatırımı, ihracatı ve büyümeyi genişletip geliştirmek için Aziz Milletim Sıra Sende.

Gülen yüzler, güvenli ve bereketli ömürler için Aziz Milletim Sıra Sende.

Söz sizin, karar sizin.

Ülke sizin, gelecek sizin.

Vatan sizin, bayrak sizin.

Türk ve Türkiye Yüzyılı için anahtar sizin elinizde.

Aziz Vatandaşlarım,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

14 Mayıs 2023 Pazar günü, ezcümle bir gün sonra milletimiz tertemiz oylarını sandıkta kullanacak ve hükmünü verecektir.

Yarın fitneciler kaybedecektir.

Kötüler kaybedecektir.

Şeytani planlar kaybedecektir.

Sahte demokratlar kaybedecektir.

Sipariş anketler kaybedecektir.

Ahlaksızlar kaybedecektir.

Teröristler kaybedecektir.

Ekonomik tetikçiler kaybedecektir.

Küresel komplolar kaybedecektir.

Karanlık senaristler kaybedecektir.

Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, sayısı günbegün değişen sözde yardımcı adayları, zillet partilerinin tamamı Allah’ın izniyle kaybedecektir.

Buna karşılık Türkiye kazanacaktır.

85 milyon Türk vatandaşı kazanacaktır.

İstikrarımız, istiklalimiz, istikbalimiz, iffetimiz, ülkülerimiz kazanacaktır.

Soruyorum sizlere:

Kazanmak için biz de varız diyor musunuz? (Evet)

Kaybedenler kulübünü sandığa gömmek için hazır mısınız? (Evet)

Milliyetçi Hareket Partisi’ne, Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a oy verecek misiniz? (Evet)

Kaset tezgahçılarına, rezil kumpasçılara, kirli senaryolara hesap soracak mısınız? (Evet)

Bir miyiz? Beraber miyiz? Hep Birlikte Türkiye miyiz? (Evet)

Bizim tarafımız belli, istikametimiz sıratı müstakim üzeredir.

Himaye edenimiz Allah, destekçimiz büyük Türk milletidir.

Açık hesap yarın sandıkta görülecektir.

Kılıçdaroğlu’na PKK’nın destek verdiği çok nettir.

Terörist Demirtaş’ı, Soros’çu Kavala’yı serbest bırakacağını vaat etmesi tartışmasızdır.

Bir terörist alçakça ve cüretkar şekilde milletimizi tehdit ederek, “14 Mayıs’ta Kılıçdaroğlu kazanamazsa iç savaş çıkar” diyebilmiştir.

Eğer böyle bir niyet ve planları varsa, tavsiyem yanlarına kefenlerini ya da sarı torbalarını da alıp gelmeleridir.

Kılıçdaroğlu sabah başka akşam başkadır.

Ankara’da başka, Van ve Ağrı’da bambaşkadır.

Zillet ittifakını oluşturan partilerin başkanları da aynısıdır.

Bu ittifakı abeste direnişini, gayri milli, gayri ahlaki ve gayri meşru tutumunu ısrarla sürdürmektedir.

Yalan derseniz bunlardadır, yıkım derseniz bunların ortak amacıdır.

Ne esef verici bir durumdur ki, ülkesine sırt dönmüş, milletine yüz çevirmiş, milli meselelerle ihtilafa düşmüş ikiyüzlü bir muhalefet anlayışı karşımızdadır.

Kılıçdaroğlu’na hakim olan siyasi akıl rehinli ve hacizlidir.

Bu şahsın irtibatları ve ilişki ağları sancılı ve karanlıktır.

Sayın Kılıçdaroğlu, sana söyleye söyleye şu gerçeği kafana sokacağım, bundan da asla vazgeçmeyeceğim; sen inkar etsen de,  Selahattin Demirtaş teröristtir, ortağın HDP bölücüdür, Türkiye düşmanıdır.

Osman Kavala Soros’çudur, casustur, şaibelidir, suçludur.

Bir teröristi, her taşın altından çıkan Soros’çu bir taşeronu nasıl serbest bırakacaksın?

Bunu nasıl yapacaksın? Bu vaadini nasıl gerçekleştireceksin?

Burdur’dan soruyorum: Söyle de öğrenelim. Açıkla da bilelim. Paylaş da duyalım.

Sırrın nedir? Üzerinde çalıştığın zehirli formülün muhtevası nelerden ibarettir?

Sıkışınca TBMM’nin af ilan edeceğini söylemişsin.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yanlı ve sübjektif kararından medet ummuşsun.

Sayın Kılıçdaroğlu, teröristi masum gösteren, teröriste kol kanat geren bir kalpsizin aynı zamanda terörist olacağını, terörün himayesine gireceğini görmüyor musun? Bilmiyor musun? Bundan dolayı hiç mi vicdan azabı çekmiyorsun?

Siyasetin yara bere içindedir, ihanet ve melanetin tam göbeğindesin, ey Kılıçdaroğlu hala farkında değil misin?

CHP’yi götürüp Kandil mağaralarının kapısına çürümüş ceset gibi bırakmaya, teröristlere zırh haline getirmeye hiç mi utanmıyorsun?

Aynı şeyleri İYİ Parti için de söylemek mümkün ve mukadderdir.

CHP-İYİ Parti-HDP-PKK-FETÖ ve marjinal sol partiler aynı hedefe kilitlenmişlerdir.

Bunlarla bir gelecek olamaz.

Bunlara Türkiye emanet edilemez.

Bunlara asla güven duyulamaz.

Zillet ittifakı sırtını zalimlere, sırtlanlara, akbabalara dayamıştır.

Cumhur İttifakı ise varını yoğunu Türk milletine adamış, sinesinden doğduğu milletiyle tek yürek, tek bilek, tek nefes olmuştur.

Onların Türkiye düşmanı efendileri varsa bizim de milletimiz, bizim de Burdur’umuz vardır.

O halde Aziz Milletim Sıra Sende.

Burdurlu kardeşlerim sıra, söz, yetki hepinizde.

Cumhurbaşkanımızı ve Cumhur İttifakı’nı sözüm ona devirmek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni tasfiye etmek maksadıyla zillet ittifakının paydaşları atın arabaya koşulduğu gibi koşulmuşlardır.

Artık her şey ortadadır, kimin kiminle yürüdüğü, kimin kimlerle el birliği yaptığı bellidir.

Dünya çapında hiçbir muhalefet partisi Türkiye’deki muhalefet partileri kadar savruk, sefil ve acınası hallere düşmemiştir.

Yine dünya genelinde hiçbir muhalefet partisi bizdeki muhalefet gibi ülkesine ve milli haklarına cephe almamıştır.

İşin can alıcı noktası ise bu muhalefetin çok ciddi güvenlik sorununa dönüşmüş olmasıdır.

Cumhur İttifakı’yla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden ABD rahatsızdır, AB rahatsızdır, Londra tefecileri rahatsızdır, terör örgütleri rahatsızdır, Soros uşakları rahatsızdır, Pensilvanya uyduları rahatsızdır, emperyalizm kuklaları rahatsızdır, küresel çeteler rahatsızdır, küresel medya rahatsızdır, şerefini bedelsiz devretmiş nifak yuvaları hepten rahatsızdır.

Recep Tayyip Erdoğan’ın gitmesi gerektiğini yazanlar alçaktır.

PKK’nın elebaşlarından terörist Mustafa Karasu “AK Parti’yle MHP’yi yıkmalıyız, yoksa bizi yok edecekler” dedi mi demedi mi? Elbette dedi.

İnşallah bunları sadece yıkmakla kalmayacağız, kökünü de kazıyacağız.

PKK, zillet ittifakına destek veriyor mu? Hem de açık şekilde arkasında duruyor, terör baronları gizlemeye ihtiyaç duymadan destek mesajlarını ardı arkasına paylaşıyor.

PKK, YPG, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ, Rum ve Ermeni diasporası AK Partiyle MHP’nin zaafını kolluyorlar mı? Evet kolluyorlar.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne saldırıyorlar mı? Evet bunu da yapıyorlar.

Ne yaparlarsa yapsınlar, beyhudedir.

Yarın tecelli edecek makus sondan hiçbirisi kurtulamayacaktır.

Şimdi size soruyorum:

Yarın geldiğinde ve koşa koşa sandığa gittiğinizde;

√  Vatana sahip çıkacak mısınız? (Evet)

√  Bayrağa sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Türkiye’ye sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Hakkınıza, haysiyetinize, hukukunuza sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Bu evetlerin gücü ve güveniyle “Aziz Milletim Sıra Sende” diyorum.

Bu evetlerin huzur ve bahtiyarlığıyla Burdurlu kardeşlerim sıra hepinizde çağrısını yapıyorum.

Birlikte çok daha güzel günlere kavuşacağız. Bundan emin olunuz.

Ülkümüzden de ülkemizden de vazgeçmeyeceğiz. Bu sözümüzü unutmayınız.

Biz, ekonomik kalkınmanın ve sanayinin yanındayız.

Biz, Burdur’un yanındayız.

Biz üretimin, yerli ve milli sanayideki dev hamlelerin yanındayız.

Enerjide dışa bağımlığa son vermek için çırpınan, Türkiye’nin dünya genelinde kutup yıldızı gibi parlaması için mücadele eden sağlam iradeyle yan yanayız.

Biz, tam bağımsızlığımızı ve milli bekamızı son damla kanına kadar koruyacak iman ve irade gücünün tarafıyız.

Biz, ya istiklal ya ölüm seslenişinin tarafıyız.

Biz, ölürsem şehit kalırsam gaziyim diyen fedakârlığın tarafıyız.

Çağrımız, önce ülkem ve milletim diyen herkesedir.

Çağrımız bu vatan benim, bu bayrak benim, bu ülke benim diyen her kardeşimizedir.

Gelin bir olalım, iri olalım, el ele verelim, hep birlikte Türkiye’nin ve Türk milletinin gücünü gösterelim.

İhanetin bedelini hainlere ödeteceğiz. Korkuları bundandır.

Huzurlu bir geleceği tesis ve temin edeceğiz. Saldırıları bu yüzdendir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle Türk ve Türkiye Yüzyılına ulaşacağız. Deliye dönmeleri bu nedenledir.

Lider Ülke Türkiye’yi Cumhur İttifakı olarak inşa edeceğiz.

Millî ve manevî değerlerimizi güçlendirerek kültürel ve ahlaki yozlaşmayı önleyeceğiz.

Yatırımı, teknolojik gelişmeyi, verimliliği, istikrarlı büyümeyi, ihracatı ve istihdam sağlamayı esas alan güçlü bir “üretim ekonomisi” oluşturacağız.

Özel sektörün dinamizmini ve teşebbüs gücünü destekleyeceğiz.

Ekonomik ve sosyal politikaları dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızı gözetecek şekilde ahenk içinde uygulayacağız.

Ekonomik refahı yükselteceğiz ve yayacağız.

14 Mayıs’tan sonra, yasama faaliyetlerine etkinlik kazandırmak, denge ve denetim işlevinin teminatı olmak için Milliyetçi Hareket Partisi’nin TBMM’de yüksek bir temsil gücü elde etmesi hayatî önemdedir.

Cumhur İttifakı Türkiye’nin huzurlu, güvenli yönetimi için vardır.

Cumhur İttifakı istiklalin koruyucusu, istikbalin mimarıdır.

Mecliste güçlü bir Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, dünyada güçlü bir Türkiye demektir.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı güçlü ise vatandaşımızın karnı tok, başı dik, alnı açıktır.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı güçlü ise demokrasi güvence altındadır.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı güçlü ise “Lider Ülke Türkiye” hedefi, “Türk ve Türkiye Yüzyılı” vizyonu Allah’ın izniyle gerçekleşecektir.

Milletimize hangi sözü vermişsek 27’inci Dönem TBMM’de yerine getirdik.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin geride kalan yaklaşık beş uygulama döneminde, Cumhur İttifakı olarak kronik sorunlara neşter vurduk.

Çözümsüz gibi duran tüm sorunları çözmeyi başardık.

Cumhur İttifakı’nın umut olduğunu gösterdik.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin muktedir ve müstesna kazanımlarıyla ülkemizin önünün açılmasına gururla şahit olduk.

Aynısını 28’inci Dönem TBMM’de de yapacağız.

Sizlerin desteğiyle mutlaka başaracağız.

Cumhuriyet’in 100’üncü yıldönümünde milletimize 100 sözümüz vardır ve hepsini de Allah’ın izniyle gerçekleştirmeye kararlıyız.

Elbette yapacağız, birlikte başaracağız.

Son defa soruyorum sizlere:

14 Mayıs’ta Kemal Kılıçdaroğlu’na ve diğer zillet ortaklarına hesap soracak mısınız? (Evet)

Cumhurun muazzam iradesini gösterecek misiniz? (Evet)

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy verecek misiniz? (Evet)

Bu evetlerin içtenliğine yüreğimle inanıyorum.

Paylaşılacak vatanım, vazgeçilecek insanım yok diyen her vatan evladıyla kaderimiz birdir.

Biz birlikte Türkiye’yiz diyen herkes özbeöz kardeşimizdir.

Çağrımız birliğe, dirliğe ve kardeşliğedir.

Çağrımız, önce ülkem ve milletim diyen her kardeşimedir.

Çağrımız, bu millet, bu vatan, bu bayrak benim diyen her kardeşimedir.

Çağrımız, milli birlik ve huzurlu yarınlara ulaşmak isteyen her kardeşimedir.

Çağrımız, her insanımızı kardeş, her yöremizi aziz bilen Türkiye sevdalılarınadır.

Burdur milletvekili adaylarımıza ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a çok güçlü desteğinizi bekliyorum.

Hepinize şükranlarımı sunuyorum.

Aziz Milletim Sıra Sende diyorum.

Devlet ve Milletiyle, Hep Birlikte ve Her Şeyden Önce Türkiye.

Sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyor, Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum.

Ne Mutlu Türk’üm Diyene.

İlgili içerikler
GündemMHP Grup Toplantıları

Liderimiz Devlet Bahçeli’nin 20 Şubat 2024 tarihli MHP Grup Toplantısı Konuşması

19 dk okuma süresi
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin 20 Şubat 2024 tarihli MHP Grup Toplantısı’nda yapmış oldukları konuşma şu şekildedir: Değerli Arkadaşlarım, Muhterem Misafirler, Basınımızın…
Gündemİstanbul'dan HaberlerVideo

Algı belediyeciliğine son. 31 Mart MHP Reklamı

1 dk okuma süresi
MHP İstanbul Reklamı | 31 Mart’ta, algı ve sosyal medya belediyeciliğine son. Reklamla değil, hizmetleAlgıyla değil, azimleBahaneyle değil, sistemleBirliğin Gücüyle, Hep Birlikte.
GündemMHP Grup Toplantıları

Liderimiz Devlet Bahçeli’nin 13 Şubat 2024 tarihli MHP Grup Toplantısı Konuşması

19 dk okuma süresi
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin 13 Şubat 2024 tarihli MHP Grup Toplantısı’nda yapmış oldukları konuşma şu şekildedir: Değerli Milletvekili Arkadaşlarım, Muhterem Misafirler,…